MİDEYE GİDEN YOLDA PSİKOLOJİK DESTEK

Mideye giden yolun “ruh”tan geçeceğini hiç düşünmüş müydünüz? Ruh’tan geçmeyen şey var mı? Ruhumuz, bilinçdışımız, psikolojik dünyamız ne derseniz artık tüm hayatımızı belirleyen yegâne şey. Kıyafet tercihimizden, eş seçimimize, aldığımız kilolardan, alamadığımız kilolara kadar her şey psikolojik süreçlerle bağlantılı. Farkında olduğumuz ya da olmadığımız tüm yaralar kanarken başka yerlerden belli ederler kendilerini.

Pekçok tercihlerin psikolojik boyutu gelişen sosyal medya aracılığı ile bilinirken, beslenme üzerinde çok durulan bir konu değildir maalesef. Beslenme küçücük bir çocuğun annesi ile olan ilişkisinin temel göstergelerinden biriyken, biz yetişkinlerin de perde arkasına ittirdiğimiz süreçlere ayna tutan bir değişkendir. Durmadan yemelerimiz, tıkanırcasına yemelerimiz, yememelerimiz çok eskilerden getirdiğimiz birikimlerimizin sonucu. Ruhumuzu doyurmak için karnımızı doyurma alışkanlıklarımız mesela.. Yerken neyi ve neden yediğimizin farkında mıyız?

Psikolojik destek alanında beslenme psikolojisi ile çalışma genellikle kişinin “neyi yediği”, “kimi yediği” ya da “yemeği reddederken aslında kime sırtını döndüğünün” aydınlatılması ile ilerler. Kişi önce temel perde arkası süreçlerin farkına vararak kendi dünyasını aydınlatır, farkındalık ile birlikte değişim gelir. Önce yara iyileşir, sonra ruh değişir…